21 Aralık 2017 Perşembe

Kamu İstihdamı KHK İle Oldubittiye Getirilemez!


Genel Başkanımız Remzi Çalışkan, Genel Yönetim Kurulu üyelerimiz ile birlikte İstanbul Şubelerimizin Başkan ve Yöneticileri, DİSK’e üye sendikaların yönetici ve üyelerinin katılımıyla Şişli Belediyesi önünde, kamuda çalışan taşeron işçileri ilgilendiren düzenlemenin kanun hükmünde kararname ile yapılacağına dair çıkan haberler üzerine basın açıklaması yaptı.

Yapılacak düzenlemenin tüm tarafların katkılarıyla, olabildiğince şeffaf bir biçimde, kamuoyunun gözü önünde, Olağanüstü Hal Rejimi etkisinden uzak ve Meclis’te ele alınmasını savunuyoruz.


KAMU İSTİHDAMI KHK İLE DÜZENLENEMEZ

5 Aralık 2017 Salı günü Hükümet yetkilileri tarafından taşeron şirket işçilerine müjde olarak verilen kadro açıklamasındaki bazı belirsizlikler sürerken bu kez de bu düzenlemenin Olağanüstü Hal yetkileri kullanılarak Hükümet tarafından kanun hükmünde kararname ile çıkarılacağına dair haberler gelmeye başlamıştır.
Yüzbinlerce taşeron şirket işçisini ilgilendiren böyle bir konunun Olağanüstü Hal ilanını doğuran sebeplerle hiçbir ilgisi olmadığı halde bir kanun hükmünde kararname konusu edilmesi tam bir hukuksuzluktur.
Kamu istihdamı her olağanüstü dönemde bu dönemlere özgü kanun aracı olan KHK’lar kullanarak düzenlenmiştir. Şimdiki Hükümet de aynı yolu izlemekte ve sayıları neredeyse 1 milyon olan kamu işçilerinin durumunun kamuoyunda açıklıkla tartışılmasına meydan vermeden ve TBMM’yi devre dışı bırakarak çözmek niyetinde olduğunu göstermektedir. Bu konu kamuoyundan ve işçi sınıfından kaçırılarak meşru bir çözüme kavuşturulamaz.
Taşeronlaştırma konusu kamu işçilerinin muzdarip olduğu ve yıllardır kadro beklentisiyle çözümünü bekledikleri temel sorunlarıdır. Bu temel sorunun birçok yönü vardır. Çözümü için konunun doğrudan muhatapları olan sendikalarla müzakere edilerek atılacak adımların olgunlaştırılması, konunun tüm muhataplarıyla Meclis’te tartışılarak yasal düzenleme haline getirilmesi gerekirdi. Ancak böyle bir süreç işletilmemiş ve taşeron işçilerin yıllardır süren kadro beklentisi günlük siyasete konu edilmiştir. Hükümet konunun tartışılmasından özellikle kaçınmakta, bu nedenle Olağanüstü Hal ilanı ile hiç ilgisi olmadığı halde bu temel meseleyi bir kanun hükmünde kararname ile oldubittiye getirmeye çalışmaktadır.
Çünkü belediye hizmetlerinde çalışan işçilerin kadro beklentisi boşa çıkarılmıştır. Hükümet taşerona kadro müjdesi verirken şu anda belediye şirketlerinde çalışan 100 bin işçiyi kadro sürecinin dışına itmiştir. İkinci olarak Hükümet, belediye hizmetlerindeki taşeron şirketlerde çalışan yaklaşık 400 bin işçiyi de belediye şirketlerine göndererek taşeronluğu bitirdik söylemini kurmakta ve bizden buna inanmamızı beklemektedir.
Sonuçta belediye hizmetlerinde çalışan yaklaşık 500 bin işçi kamu istihdamının güvencesi dışına atılarak yine güvencesizliğe ve belirsiz çalışma koşulları ile belirsiz bir geleceğe mahkum edilmişlerdir. İşte bu konuların kamuoyunda, Meclis’te tartışılması istenmediği için kanun hükmünde kararname yoluna başvurulmak istenmektedir.
Önce belediye şirketleriyle, esas olarak da 2004 yılından başlayarak başta 5393 sayılı Belediye Kanunu olmak üzere yerel yönetim yasalarıyla güvenceli kamu istihdamının dışına çıkarılan belediye hizmetlerinde çalışan yüzbinlerce işçinin kadro beklentisi, yapılan açıklamalarla boşa çıkarılmıştır. İşte bu nedenle KHK yolu gündeme gelmiştir.
Hükümet adına yapılan açıklamalar yaklaşık 500 bin işçiyi kadrosuz ve güvencesiz bırakmıştır. Yine bu açıklamalar dikkatle incelendiğinde sadece merkezi idarelerde işçilere kadro verileceği; belediye ve il özel idarelerinde çalışan işçilerin kadrosuz bırakıldığı; kamu iktisadi teşekküllerinde çalıştırılan taşeron işçilerin ise düzenlemede kendilerine hiç yer bulamadıkları anlaşılmaktadır. Düzenleme bu şekilde yasalaşırsa Anayasanın eşitlik ilkesi de göz ardı edilmiş olacaktır. İşte bu konuların kamuoyunda, Meclis’te tartışılması istenmediği için KHK yolu gündeme gelmiştir.
Daha önceki açıklamalara göre kamuya alınacak taşeron işçileri bir sınav ve güvenlik soruşturması süreci beklemektedir Bu sınav ve soruşturma nasıl olacaktır; kim yapacak ve değerlendirecektir? Belirsizdir. İşte bu konuların tartışılmadan sonuçlandırılması hedeflenmiştir. Bu nedenle KHK yolu gündeme gelmiştir.
Sendikamızın talebi başından beri Belediye Kanunu’ndaki norm kadro uygulamasının değiştirilerek norm kadro kurma ve uygulama yetkisinin belediye meclislerine terk edilmesi; belediyelerin asli hizmetlerinde hizmet alımının yasaklanması; belediye iktisadi teşekkülleri (BİT) olarak tanımlanan belediye şirketlerinde çalışanlar da dahil olmak üzere taşeron şirketlerde çalışan işçilerin 657/4-d kapsamında istihdam edilmeleri yönünde olmuştur. Hükümet tarafından yapılan açıklamalar çerçevesinde belediyelerce yapılacak bütün işlemlerinde işçi sendikalarının içinde olacağı komisyonların yetkisinde yapılmasını talep ediyoruz.
Yapılacak düzenlemenin bu eksiklikler giderilerek değiştirilmesi talebimizi bugün de yeniden dile getiriyoruz. Ama yapılacak düzenlemenin tüm tarafların katkılarıyla, olabildiğince şeffaf bir biçimde, kamuoyunun gözü önünde, Olağanüstü Hal Rejimi etkisinden uzak ve Meclis’te ele alınmasını savunuyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder